Archive for the ‘abiye’ tag
Türk gelinlik sektörünün tek ihtisas fuarı
Türk gelinlik sektörünün tek ihtisas fuarı olan ”If Wedding Fashion İzmir-Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı”yüzünü bu yıl Avrupa’ya çevirdi.
İZFAŞ’tan yapılan yazılı açıklamada, 16-19 Şubat 2011 tarihleri arasında İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda düzenlenecek fuara ilişkin çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Fuarda stant tahsislerinin aylar öncesinden tamamlandığı, özellikle Ortadoğu ülkelerindeki alıcılar tarafından büyük ilgi gösterilen fuarda bu yıl Avrupa pazarına yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi kararının alındığı kaydedildi.
Rusya Federasyonu, Polonya, İsviçre, İsveç, Bulgaristan, Yunanistan, İtalya, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, Avusturya, Danimarka’ya yönelik çalışmalara hız verilirken, ayrıca, Libya, Kuzey Irak, İsrail, Azerbaycan, Lübnan, Ürdün, Mısır, İran, Türkmenistan ve Özbekistan’ın diğer hedef pazarlar arasında yer aldığı bildirildi.
Gelinlik, damatlık ve abiye hazır giyim sektörünün kalbinin attığı İzmir’de gerçekleşen fuarın bu yıl, 24 bin 500 metrekarelik alanda gerçekleştirileceği, fuar alanındaki 1,2,3 ve 4 nolu hollerin yanı sıra, 2 prefabrike ünite kurularak defile ve kokteyl alanı oluşturulacağı belirtildi.
Profesyonel ziyaretçiye hitap eden ve gelinlik, damatlık, abiye giyim, abiye kumaş ve aksesuarlarının sergilendiği fuarı geçen yıl 49 ülkeden 603′ü yabancı olmak üzere 14 bin 97 kişi ziyaret etmişti.
Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, 5. yılına hazırlanıyor
İZFAŞ tarafından 16 – 19 Şubat 2011 tarihleri arasında düzenlenecek olan IFW, kabına sığmıyor. İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda gerçekleşecek fuarın başlamasına 5 ay kala alandaki stant tahsisleri tamamlandı. Yerli ve yabancı çok sayıdaki firmanın fuara katılım taleplerine olumlu yanıt verilemedi. İzmir Uluslararası Fuar Alanı’ndaki 1/A – 1/B – 2 – 3 ve 4 nolu holler olmak üzere 5 kapalı alandaki stantların tahsisi yapıldı. Ayrıca Kültürpark’ta kurulacak iki prefabrike ünite ile defile ve kokteyl alanları oluşturulmasına karar verildi. Geçtiğimiz yıl defile alanıyla birlikte toplam 4 holde gerçekleştirilen IFW, bu yıl 6 holde toplam 12 bin 500 metrekarelik alanda yapılacak.
Düzenlenme alanı bakımından Avrupa’nın en büyük gelinlik fuarı olan IF Wedding Fashion İzmir’in tanıtımı için İZFAŞ, önde gelen moda merkezleri İtalya, Fransa, İspanya, Polonya ve Almanya’daki fuarların yanı sıra Rusya, Ortadoğu ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri’nde katılımcı ve ziyaretçilere yönelik tanıtım çalışmaları gerçekleştirdi.
Sektörün buluşma platformu
İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen, “IF Wedding Fashion İzmir, 4 yılda sektörün buluşma platformu olmayı başardı. Alan büyüklüğü bakımından Paris, Milano, Madrid ve Barcelona gibi Avrupa’nın moda merkezlerinde düzenlenen fuarların önüne geçtik. Geçen yıl fuarımız 10 bin metrekarelik alanda düzenlenmiş ve fuara 156 firma katılmıştı.
Talep çok fazla
Alanı büyütmemize rağmen talep artışı nedeniyle dışarıda kalan çok sayıda firma oldu” dedi. Doğan İşleyen, IFW 2011’e katılım için gelinlik ve damatlık firmalarının ve abiye firmalarının dikkat çekici oranda arttığını belirtti.
Marka olmayan giremeyecek
Doğan, “Bu yıl özellikle Ankara ve İstanbul’daki önde gelen abiye firmalarından büyük ilgi gördük. Geçen yıl katılımcıların yüzde 20’sini abiye üreticileri oluştururken, bu yıl oran yüzde 40’a yaklaştı” diye konuştu. Fuara katılacak firmalar konusunda oldukça seçici davranıldığının altını çizen Doğan İşleyen, “Marka tescil belgesi olmayan firmalar artık fuara katılamayacak. Bu nedenle birçok firma Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulundu. IF Wedding Fashion İzmir bu sayede sektörün kurumsallaşmasına da katkı koyuyor” şeklinde konuştu.
If Wedding Fashion Avrupa’nın En Büyüğü Olacak
İzmir Fuarcılık AŞ (İZFAŞ) tarafından 16–19 Şubat 2011 tarihlerinde düzenlenecek İzmir 5. Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı (If Wedding Fashion 2011), alanında Avrupa’nın en büyüğü olacak. Geçen şubat ayında Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHF) ile Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD)’nin katkılarıyla düzenlenen fuarın dördüncüsüne altısı yabancı 156 firma katılmış, 76 il ve 49 ülkeden 603′ü yabancı 14 bin 97 kişi ziyaret etmişti.
İZFAŞ, If Wedding Fashion 2011′in hazırlık çalışmaları kapsamında, dünyanın önde gelen moda merkezleri İtalya, Fransa, İspanya, Polonya ve Almanya’daki fuarlarda katılımcı ve ziyaretçilere yönelik tanıtım çalışmaları yapıyor. Fransa’daki Paris Bridal Fair, İspanya’daki Madrid Novias, Barselona’daki Novia Espana, Milano’daki Si Sposa Italia, Varşova’daki Slubnatex ve Essen’deki Modatex Fashion Fair’da tanıtımlar yapılacak. Fuarın açılış veya kapanış defilelerinden birini de ünlü bir İspanyol tasarımcı düzenlemek istiyor.
İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen, “Fuarımız, dört yıl gibi kısa bir sürede çok önemli yol alarak, sektördeki tüm kesimlerin dikkatini çeker hale geldi. Özellikle alan büyüklüğü bazında Milano, Madrid ve Barselona fuarlarının önündeyiz ki bunlar, sektörün uzun yıllardır düzenlenen en önemli fuar organizasyonlarıdır. 15 yıldan uzun süredir düzenlenen Milano ve Barcelona fuarları, 5 bin metrekare alan üzerinde yapılıyor. Bizse şimdiden 12 bin metrekarelik stant alanı sattık. Geçen yıl 10 bin metrekare alanda düzenlenmişti.” dedi. İşleyen, fuar sayesinde İzmir’in gelinliğin başşehri olduğunu vurgulayarak, “İZFAŞ olarak TMHF ve EGSD’nin destekleriyle Avrupa’nın en büyük gelinlik fuarını düzenliyoruz. Amacımız, If Wedding Fashion İzmir’i Avrupa’nın en önemlisi haline getirmektir. Katılım, ziyaretçi ve düzenlenme alanının büyüklüğü açısından çok iyi yerlere geldik. Fuarımızı kalite ve katma değeri yüksek bir ticari organizasyon yapmak, öncelikli hedeflerimiz arasındadır.” şeklinde konuştu.
İtalya, Fransa, İspanya, Lübnan ve Hollanda’daki sektörel yayınlarda fuarın tanıtımına yönelik ilan çalışması yapıldığını kaydeden Genel Müdür İşleyen, yurt dışı fuarlarda sektörden katılım ve işbirliği yönünde çok olumlu tepkiler aldıklarını, fuarın kısa sürede büyüyüp dünya çapında tanınır hale geldiğine memnun olduklarını dile getirdi.
Türkiye gelinlik üretiminin yüzde 70′inden fazlasını yapan İzmir’in, gelinlik ve abiye giyim üretim merkezi olarak dünyanın önde gelen şehirleri arasında yerini aldığını ifade den İşleyen, sektörün büyüklüğünün ekonomik krize rağmen 200 milyon dolara yaklaştığını açıkladı.
Fuarın Avrupa ile Ortadoğu ülkeleri arasında köprü görevi gördüğünü de belirten Doğan İşleyen, “Avrupalı gelinlik üreticileri, fuarımızı Ortadoğu’daki alıcılarla buluşma platformu olarak görüyor. Bu cazibesini ve iş hacmini arttırıyor. Fuara bu yıl İtalya, Fransa, İspanya, Almanya ve Hollanda’dan katılım bekliyoruz.” dedi.
Gelinlik mi yoksa abiye elbise mi?
Gelinlik görünümlü gece elbiseleri ya da gece elbisesi görünümlü gelinlikler, son yıllarda podyumları olduğu kadar, ödül törenlerini ve özel davetleri de mesken tuttu. Saf ve zarif şıklık anlayışıyla sivrilmek isteyen ünlülerin tercihi olarak öne çıkan açık renk abiyelere bu sezon yine her yerde rastladık. Keza geçmişten bugüne doğal ve sade gelinlerin; özellikle de ünlülerin belki de o özel günde ‘kendileri gibi hissetmek’ adına seçtikleri slip’ler, vücudu saran denizkızı elbiseleri ve hatta kokteyl tarzı kısa modeller bugünün gelinlerine de ilham kaynağı oluyor. Çünkü bugün artık kimi ‘modern’ gelin, upuzun kuyruklara, kabarık tüllere ve gösterişli işlemelere mesafeli duruyor… Nasıl olsa düğün mekânları olarak da artık gelenekselin dışında, farklı arayışlara gidildiğini söyleyebiliriz.
1998 yılında Bahama Paradise Adalan’nda Rande Gerber ile evlenen Cindy Crawford, sahil töreninde giydiği zarif dantel işlemeli John Galliano saten slip elbisesi, dağınık saçları ve elindeki doğal çiçek buketi ile kendinden sonra gelecek nice gelin için öncü olacaktı. Aynı şekilde Renee Zellveger, Kenny Chesney ile deniz kenarında hayatını birleştirdiği gün, Carolina Herrera imzalı çok şık bir tuvalet giyiyordu. Evliliği jet hızıyla sona ermiş olsa da, rüya gibi elbisesiyle mutlu görüntüsü hafızlara kazındı. Bu alanda en yeni ve şaşırtıcı örnek ise Mariah Carey. Nick Cannon ile Bahama Adaları’nda gerçekleşen sade düğün töreninde vücut şekline çok uygun olan ‘halter-neck’ modeli ve etek uçları soluk pembe bir Nile Cmylo tuvalet giyen Carey, belki de uzun zamandır ilk defa doğru bir seçim yapmıştı. Kuşkusuz zaten olması gerektiği gibi, en özel gününe denk gelmişti bu seçim. Aslında Ocak ayında gerçekleşen People’s Choice Awards’da, onu üzerinde gelinliğe daha çok benzeyen bir Ysa Makino tasarımıyla görmüş, elbise güzel olsa da ısrarla ona küçük gelen bedenler giymeye devam ettiği için eleştirmiştik.
Gelinliğe benzeyen elbiseler, ünlülerin ayak bastığı birçok özel davette başrol oynuyor. En yakın zamanda Oscar Ödül Töreni olmak üzere, Altın Küre Ödülleri, ürün veya marka lansmanlarında özellikle Jenny Packman, Nina Ricci, Carolina Herrera, Narciso Rodriguez ve Audrey Hepburn asaleti taşıyan Oscar de la Renta markalı elbiseler, bize sezonun gelinlik trendlerinin ipuçlarını vermek için yarışıyor. 82. Oscar Ödül Töreninde Amanda Seyfried ve Jennifer Lopez’in üzerlerinde gördüğümüz Armani Prive tuvaletler, bu moda eğiliminin en belirgin örnekleriydi. Miley Cyrus’un, üstü korseli şampanya rengi kusursuz Jenny Packham elbisesi, tartışmasız in en iyilerindendi… Yaşına uygun olup olmadığı tartışılır; nitekim elbise Cyrus’un belki de bundan 10-15 yıl sonra gerçekleşecek düğünü için daha uygun ama elbisede belirgin bir külkedisi cazibesi, denizkızı Arici zarafeti olduğunu da kabul etmek gerekir.
Bandırma’da Amatör Mankenlerden Yaz Defilesi
Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali kapsamında Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen yaz defilesi büyük ilgi gördü.
TRT Sanatçısı Aysun Şahin tarafından sunulan defilede Bandırma Nisa Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi bayanları tarafından 6 ayda hazırlanan el emeği göz nuru yüzlerce kıyafet gelinlik, abiye yaz kıyafetleri amatör mankenler tarafından çok başarılı şekilde podyumda davetlilere sunuldu. 45 dakika sürede yaz defilesinde podyuma Türk Bayraklarıyla çıkan onlarca bayan manken büyük alkış topladı. Belediye Başkanı Sedat Pekel ve eşi Feride Pekel kooperatif bayanlarına mankenlere çiçek ve plaket verdi.
Lady Chic markasıyla Suriye’de üretim
Girişimci İşkadınları Derneği (GİŞKAD), Hilton SA Otel’de gerçekleşen toplantıda, Mayıs ayı faaliyetlerini değerlendirdi ve derneğe yeni katılan üyelerini tanıttı. GİŞKAD Başkanı Cavidan Demirağ, toplantının açılışında, GİŞKAD olarak her geçen gün büyürken üyelerinin de önemli başarılara imza attığını kaydetti. Demirağ, Serttaş Tarım Bakliyat’ın firma ortağı ve GİŞKAD üyesi Nezaket Serttaş Suatoğlu’nun 2009 yılına ilişkin 2010 yılında verilen beyannamelere göre en fazla vergi ödeyerek Kurumlar Vergisi Rekortmenleri sıralamasında 21. sırada yer aldığını, Zaimoğlu ve Geyik Avukatlık Bürosu ortaklarından Nevin Zaimoğlu’nun da Gelir Vergisi rekortmenleri arasında 36. sırada yer olduğunu anımsattı.
Avukat Zaimoğlu’nun vergi rekortmenlerindeki kadınlar arasında birinci sırada olduğuna işaret eden Demirağ, bu yıl gelir vergisi rekortmenlerinde ilk 100 içerisinde 10 kadının yer aldığını, GİŞKAD üyesi Avukat Zaimoğlu’nun ise sıralamaya giren kadınlar arasında birinci olduğuna dikkat çekti.
Demirağ, 6 yıldır gelinlik ve abiye üzerine çalışan ve “Lady Chic” markasıyla Suriye’de üretim yapan Yelda Narin ile Müge Aydın’ın da dış pazarda önemli bir başarıya imza attıklarını ifade etti. Narin ve Aydın’ın Suriye’de şube açtıklarını anımsatan Demirağ, kadınların iş ortaklığının önemine vurgu yaparak, Nezaket Serttaş Suatoğlu ve Nevin Zaimoğlu ile Yelda Narin ve Müge Aydın’a birer “onur belgesi” takdim etti.
Dernek üyesi Müge Sungur Enön’ün Adana’da ve MersinForum AVM’de Galatasaray Store’un açılışını yaptığını hatırlatan Demirağ, Müge Sungur Enön’ü kutladı.
Umuda Yolculuk 1 defilesi ilgi çekti
Manisa’nın Salihli ilçesinde moda tasarımcılığı yapan Umut Yavuz’un gerçekleştirdiği, “Umuda Yolculuk 1” adlı defilesi ilgi çekti. Defilede gelinlik, nişanlık, abiye kıyafetler ve kına gecesi kıyafetleri geceye damgasını vurdu.
Belediye Tiyatro Salonu’nda, Gülgün Yalvaç ve Turgutlu İmaj Radyo programcısı Boğaç Yahyalar’ın sunumunu yaptığı defile büyük ilgi gördü. İzmir Fırat Moda evinde 6 yıl tasarımcılık yaptığını ve İzmir’de tanınmışların yanı sıra Seda Sayan ve Tuba Ekinci’nin sahne kostümlerini de tasarladığını belirten Umut Yavuz; “12 yıldır farklı yerlerde tasarımcılık yapıyorum. ilk kişisel defilem olmasına rağmen defilede sergilenen kostümler büyük beğeni topladı. Abiye, nişanlık, gelinliklerden oluşan 40 giysiyi Salihlili genç kızlarımız sundu. Defilenin saç tasarımlarını ve makyajlarını yapan Gülfidan Kahraman ile iş ortağı Rüya Kahraman defilede hem de mankenlik yaptılar. ‘Umuda Yolculuk 1′ adını vermiş olduğum bu defileyi önümüzdeki sezon daha çok kıyafet ile Salihli halkının beğenisine sunacağım. Çınarlı Caddesi’nde açtığım işyerimde defiledeki kıyafetleri satışa sunacağım. İstenilen her türlü kıyafeti en kısa sürede ve en uygun fiyata tasarlayarak evlenecek ve özel geceye katılacaklara farklı giysiler tasarlayabilirim. Gecede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Defilede Filiz ve Buse Kahraman kardeşlerin yapmış olduğu dans gösterisi büyük alkış alırken, gece sonunda davulu zurnalı kına gecesi canlandırıldı. Gecenin finalinde Umut Yavuz eşi Yeşim’e tasarlayıp diktiği gelinlikle, kızı Süveyda Eylül’de bindallı giydirerek muhteşem finali gerçekleştirdi.
Gelinlik ve Abiye’de Türk imzası
Öncelikle Suriye’deki mağaza sayısını artırmayı hedefleyen girişimci iki kadın, İran, Irak, Ürdün, Kuveyt ve Lübnan’da aynı sistemle mağaza açmayı hedefliyor.
Firmanın ortaklarından Yelda Narin , AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, yaklaşık 6 yıldır gelinlik ve abiye üzerine çalıştığını söyledi.
Üniversitede ithalat ve ihracat konusunda eğitim görürken son sınıfta tasarım üzerine yoğunlaştığını belirten Narin, 2 yıl İtalya’da eğitim aldıktan sonra Mersin’de gelinlik ve abiye üzerine çalıştığını anlattı.
Yaklaşık 2 yıl önce iş ortağı Müge Aydın ile ”Lady Chic” markasıyla üretime başladıklarını bildiren Narin, ”İşe başlarken hedeflerimiz arasında ihracat ön sıralarda geliyordu. Markamızı oluşturduktan sonra yurt dışına açılmaya karar verdik. Bunu da bizim için önemli bir pazar olan Suriye’nin Halep kentinde Suriyeli ortağımız ile ilk mağazamızı açarak başlattık” dedi.
İlk etapta 70 gelinlik ve abiye gönderdikleri mağazadaki ürünlerin ilgi görmesi üzerine Suriyeli ortaklarının, ülkenin diğer şehirlerinde de mağaza açmayı planladığını anlatan Narin, ”Patent hakkını alarak girdiğimiz Suriye pazarında umduğumuz ilgiyi gördük. Hedefimiz 2011′de Orta Doğu’daki İran, Irak, Ürdün, Kuveyt ve Lübnan olmak üzere 5 ülkede daha Türk gelinlik ve abiyelerini pazarlamak” diye konuştu.
Pazara girebilmek için yoğun bir hazırlık dönemi geçirdiklerini vurgulayan Narin, şöyle konuştu:
”Orta Doğu hedefinden itibaren iki senedir tasarım çalışmalarını pazara uygun sürdürdüm. Onların tercih ettiği gelinlikler üzerinde çalışarak 2010 koleksiyonumuzu hazırladık. İstekleri doğrultusunda transparan, altı kabarık, gösterişli, özel swarovski taşlarla süslenmiş ürünler yaptık. İthal ve kaliteli kumaşın yanı sıra bol işlemeli 75 üründen oluşan koleksiyon hazırladık.”
Narin, başta Suriye olmak üzere Orta Doğu ülkelerinde Türk dizilerinin izlendiğini, böylelikle Türk modasının yakından takip edildiğini söyledi.
Buna bağlı olarak da ”Made In Turkey” markasına önem ve değer verdiklerini belirten Narin, şöyle konuştu:
”Suriyeliler, izledikleri Aşk-ı Memnu, Asi ve Gümüş gibi dizilerden etkileniyorlar. İstekleri, dizilerdeki gelinlik ve abiyeler yönünde oluyor. Biz de tasarımlarımıza ona göre yön veriyoruz. Abiyelerde özellikle Aşk-ı Memnu dizisinden etkileniyor ve talepte bulunuyorlar. Kalitenin yanı sıra bu tür isteklere de önem veriyoruz. Herkes gelinlik ve abiyelerin kapalı olduğunu sanıyor ama gelinlikler tamamen açık. Çünkü orada düğünler bayanlar ve erkekler ayrı salonlarda yapıldığı için rahat bir şekilde dekolte gelinlik veya abiye giyebiliyorlar.”
Narin, 2011 koleksiyonun hazırlıklarına başladıklarını ve kasım ayına kadar hazırlayıp Orta Doğulu müşterilere sunacaklarını kaydetti.
Aynı zamanda Girişimci İşkadınları Derneği (GİŞKAD) üyesi olan Narin, atölyede 10′u kişinin devamlı çalıştığını, 25 civarında ev kadının ise özellikle el işlemelerini evlerinde yaparak part-time çalıştığını söyledi.
Haziran ayından itibaren bu sayıyı iki katına çıkaracaklarını belirten Narin, ”Böylelikle daha hızlı ve kaliteli işçilik olurken, biz de kadınlar için istihdam alanı açarak, evlerinden ve çocuklarından uzaklaşmadan aile ekonomilerine katkı sunmalarını sağlıyoruz” diye konuştu.
Gelinlik dağıtım programı izdihama neden
Gaziantep’te özel bir giyim firmasının Hıdrellez dolayısıyla çekilişle bedava gelinlik dağıtım programı izdihama neden oldu.
Hıdrellez dolayısıyla Kavaklık Parkı’nda çekilişle 50 gelinlik 50 abiye dağıtılacağını duyan vatandaşlar önce isim yazdırmak için birbirleri ile yarıştı. Daha sonra çekilişe geçildi. Çekilişte isimleri çıkan vatandaşlar gelinlikleri kapmak için birbirlerini iterek izdihama neden oldu. Zaman zaman kavga eden vatandaşlar gelinlik ve abiyeleri almak için birbirlerine girdi. Bazı bayanlar gelinlikleri çekiştirerek almaya çalışınca ortaya ilginç görüntüler çıktı. Yere düşen bir bayanın üzerinde kavga eden çocuklar ise büyüklerinin araya girmesiyle ayrıldı.
Duruma müdahale eden firma yetkilileri vatandaşlara engel olmaya çalışsa da vatandaşların itiş kakışları devam etti. Çareyi, gelinlikleri bir araca alarak gitmekte bulan yetkililer dağıtım yerinden uzaklaştı.
İzmir’de gelinlik ve abiye sektörü
Türkiye’de 15-16 sektörde doğal kümelenmeyi sağlayan kent bulunduğunu ifade eden Örün, bunlardan birisinin İzmir olduğunu, İzmir’de gelinlik ve abiye sektörü doğal kümelenmesini sağladığını ve ön plana çıktığını, bir gelinlik ihracatının 300 tişört ihracatına eşit olduğunu ifade etti.
Örün, ”Bu da aradaki katma değerliliğin ve karın ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Varsın basic tişörtleri Çin yapsın, biz gelinlik ve abiye yapalım. Katma değeri yüksek kot pantolonlar jean ve modaya uygun ürünler yapalım” dedi.
Avrupa’nın önemli markalarının yüzde 40 bölümüne üretim yapmaya devam ettiklerini anlatan Örün, şöyle devam etti:
”Yine Avrupa’nın önemli markalarından birine yaptığımız 5 cepli klasik kot pantolon 7-8 avro olarak satılıyor, oysa tasarıma dayalı koleksiyon çalışması yapılarak aldığımız siparişlerden aynı ayardaki kot pantolonu 16-18 avroya satabiliyoruz.
Burada markalara yaptığımız fason üretim ile kendi koleksiyonlarımızdan yaptığımız ve ürettiğimiz ürünlerden aldığımız katma değerler açısından çok farklar var. Dolayısı ile bu şekilde tasarıma dayalı satış ve pazarlama bizim kaybettiğimiz o Çin’e kaçan basic ürünleri fazlası ile çıkaracak. Önümüzdeki yıllarda Türkiye Tekstil ve konfeksiyon üretiminden çıkmalıdır tezi ve düşüncesi ve tezi tamamen çürümüş oluyoruz.”