2012 Gelinlik Modelleri
Türkiye’nin en büyük özel gelinlik dikim firması olan Gelinlik 21 sitesinden 2012 yılına ait gelinlik modelleri bu sayfada gelecek yıl dünya evine girecek gelin adaylarını bekliyor.Yüzlerce farklı modelin yer aldığı albümde her zevke ve beğeniye uygun gelinlikler bulabilirsiniz.Sizin için seçtiğimiz 2012 gelinliklerinden bazılarını burada yayınlıyoruz.
Naime Korucuoğlu 64 yıldır gelinlik dikiyor
Zor zanaat gelinlik işi. Bembeyaz bir kumaş üzerine hayalleri nakış nakış işlemek, en zor olanı da gelinin ne istediğini anlayıp taleplerine karşılık verebilmek. Emek istediği kadar sabır da gerektiren bu işi 77 yaşındaki Naime Korucuoğlu tam 64 yıldır yapıyor. İzmit’in en meşhur gelinlikçilerinden biri o. Hatta artık şehrin ‘aile gelinlikçisi’ bile denebilir onun için. Yıllar önce gelinlik diktiği kadınların şimdi de kızlarını en mutlu günlerine hazırlıyor.
Aslen Yunanistan göçmeni. Terziliği de oradan. Göç etmeden 7 yıl evvel amcasının teşvikiyle yaşlı bir teyzeden öğrenmiş mesleği. O zamanlar hazır giyim yaygın olmadığından sadece gelinlik değil, içlikten gömleğe her şey dikermiş. 13 yaşında küçücük bir çocukken almış eline iğne ipliği. Görünen o ki ömrü el verdiği sürece devam etmeye niyetli. Bitirdiği her gelinlikten sonra mutluluğuna şahit olduğu genç kızlar sanki onun yaşam kaynağı! “Ben bu işi para için değil sevdiğim için yapıyorum. Bırakırsam sudan çıkmış balığa dönerim.” diyor. İşin püf noktasını ise birkaç cümleyle özetliyor: “Sabırlı olacaksın. Herkesi olduğu gibi kabul edeceksin. Hiçbir zaman az çalışıp çok kazanmayı düşünmeyeceksin.”
Ölçü almadan kalıp çıkarıyor
‘Bu yaşta zor olmuyor mu?’ sorusu pek hoşuna gitmiyor duayen gelinlikçinin. Zira işin onu zorlayan bir yanı kalmamış artık. Teyzemiz o kadar ustalaşmış ki ne gelinlikteki yeni trendler ne de nazlı müşteriler yoruyor onu. Kim ne isterse anında anlıyor. Çizim yapmadan model çıkarıyor, ölçü almadan kumaş biçiyor. İşin daha da ilginç yanı “Beyaz iş göz bozar.” diyenlere inat gözlük bile kullanmadan çalışıyor. Aslında gelinlik dikmeye ilk başladığında göz ağrıları olmuş. Yunanistan’da muayene olduğu doktor gözlük vermiş ama onu takar mı Naime teyze! Sempatik muhacir aksanıyla sebebini şöyle anlatıyor: “O zamanlar numaralı gözlük kullanan kızlara ‘dört gözlü’ derlerdi, kullanır mıyım ben hiç? Doktordan geldim bir ay sonra yine gözlerim ağrımaya başladı. Sonra boynumdan kan aldırdık geçsin diye. Bir de çok limon sıkardım gözlerime. Allah vergisi ama belki bunların da etkisi vardır sağlıklı olmamda.”
Tüm aile gelinlik işinde
Naime teyzenin işini çok sevdiği, mesleğini tüm aileye aşılamasından da belli oluyor. Bugüne kadar beş yüz kişiye biçki-dikiş öğretmiş. En çok da kendi ailesinden yetiştirmiş. Yeğenden torunu herkes gelinlik işinde. Şimdi evinin teras katındaki atölyesinde yeğeni Ayşe Hocaoğlu, onun gelini Fikriye Hocaoğlu, kızı Vildan Korucuoğlu ve artık o da aileden sayılır dediği Hikmet Varol’la birlikte çalışıyor. Naime teyzenin ikna kabiliyeti de yüksek. Halasının ısrarıyla 11 yıl önce İzmir’den gelen Ayşe Hanım “15 gün kalır giderim, beceremem.” dediğini ama o gün bugündür devam ettiğini anlatıyor.
Kimsesiz çocukları gelinlikle sevindiriyor
Naime Korucuoğlu aynı zamanda iyi bir çiçek yetiştiricisi. İki evinin balkonunda 600 saksı çiçeği var. Hepsiyle tek tek ilgileniyor. Ona en çok huzur veren şeyse yardıma muhtaç genç kızlara destek olmak. Onların ihtiyaçlarını karşılıyor, Ramazan’da çeşitli hediyeler alıyor. Hatta yeri geldiğinde yetiştirme yurdunda kalanların gelinliğini, nişanlığını dikiyor, çeyizlerini hazırlıyor. 10 seneden beri bakımıyla ilgilendiği yetiştirme yurdunda kalan iki de kızı var. Biri 18 yaşını doldurduğu için yurttan ayrılmış ama Naime annesini unutmamış. Daha geçen hafta yanına geldiğini anlatıyor. Yeğeni Ayşe Hanım’la birlikte huzurevinde sürekli bakımıyla ilgilendikleri yaşlılar da var. “Herkesin huzur bulduğu bir şey vardır, ben de böyle mutlu oluyorum.” diyor.
Yeğenine ilham verdi…
Naime Korucuoğlu mütevazı atölyesinde çalışmaya devam etse de aslında o bir marka! Yeğeni Eray Gümüş’ün başında olduğu, ‘Nakorte’nin açılımı Naime teyzenin ismi ve soy isminin bir araya gelmesiyle oluşmuş: ‘Naime Korucuoğlu Tekstil’. Halasına böyle bir jest yapan Eray Bey aslında çok farklı bir alanda eğitim almış. Turizm sektöründe çalışırken bir anda o da kendini gelinlik işinde bulmuş. Korucuoğlu Tekstil markasıyla kumaş pazarlama ve ihracatı yapmış, halen de devam ediyor. Gelinlik üretimi de yapan firma şimdi daha çok ‘Nakorte’ markasıyla gelinlik aksesuarları üretiyor. Ancak onları diğer markalardan ayıran bir özellikleri var. Tasarlanan bütün ürünlerdeki malzemelerin tamamı kendi üretimleri. Hazır malzeme kullanılmıyor. İzmit, Gölcük, Adapazarı ve Değirmendere’deki atölyelerde tasarlanan ve üretilen gelin buketleri, yaka çiçekleri ve daha pek çok aksesuar Türkiye ve dünyada çeşitli yerlere gidiyor. Aile dayanışması burada da kendini gösteriyor. Eray Bey’in eşi Tuğba Gümüş ve Naime teyzenin gelini Vildan Korucuoğlu gelinlik aksesuarlarının tasarımını yapıyor.
Milyon dolarlık gelinlik defilesi
Geçtiğimiz yıllarda yaptığı farklı ve paha biçilmez tasarımlarla gündeme gelen Moda ve Gelinlik Tasarımcısı Hacer Günday , bu yıl da 30 birbirinden değerli gelinlik ile izleyenleri büyüleyecek.
Kolleksiyon’a “Tılsım 2012″ adını veren Hacer Günday, özellikle Osmanlının 7 Tılsımını içinde barındıran “Kırmızının Aşkı” isimli Gelinliğin içindeki 7 sembolü şöyle sıraladı… “bu gelinlikte kullanılan renk, Saray Gelinlerinin giydiği kırmızı renktir, apoletlerde tarihin simgesi lale, sırt dekoltesinde tuğra, gerdanlığında ise kaşıkçı elması kullanıldı, aksesuar olarak takı yerine hançer kullanılan gelinliğin üzerine ise tarihimizin sembolü kaftan dikildi.Son olarak da gelinliğin içine gizlenmiş bir sembol daha bulunmakta”.Bu 7.inci sembolü izleyenlerin dikkatine bırakmış ünlü Modacı… Tamamen günümüz modasına uygun modernize edilmiş bu gelinliğin yanı sıra “İnci Kızı” adında bir başka tasarım ise adeta gözleri kamaştıracak. Tamamı hakiki inci ile bezenmiş bu özel model ,özellikle gelinliğini bir ömür boyu saklamak isteyen genç kızlar için değeri düşmeyecek bir mücevher gibi. Bu defile içerisinde, yine Hacer Günday’ın tasarladığı ve görenleri hayran bırakan birbirinden değerli 3 özel gelinlik de izleyenleri tekrar büyüleyecek. *”İstanbul”* “Tavuskuşu” ve “Hanedan” isimli bu üç tasarımın fiyati ile birlikte, yapılan diğer tasarımların toplam değeri Milyon Doları bulan bu muhteşem defile için ünlü organizatör Selin Boronkay ile anlaşıldı. Koreografisi Selim Akar ve Mürvet Uç tarafından yapılacak defilede “Kırmızının Aşkı” isimli gelinliği ünlü model Tuğçe Kazaz sergileyecek. Azeri Model Günay Musayeva ise yaptığı medyatik nikah sonrası ilk kez bu defilede beyaz gelinlik ile izleyenlerin karşısında olacak.
2012 yılının gelinlik ve abiye modasını şimdiden belirleyecek olan bu birbirinden özel modellerin hazırlanması yaklaşık 5 ay sürdü. Podyumda binlerce göz kamaştıran değerli taşı,on binlerce inci ve swaroskiyi izleyeceğimiz bu büyülü defile için yurdun 4 bir yanından genç kızlar fuara akın etti. Bazı gelinlikler üzerinde kullanılan ipek işleme tekniklerinin ilk kez kullanılıyor olması da 2012 gelinlik modasında etkin olacak özellikte.Bu defile için titizlikle hazırlanan Sev&Al Moda evi ve Tasarımcı Hacer Günday hem heyecan hem de mutluluğu bir arada yaşadıklarını belirterek 2012 gelinleri için birkaç önemli tavsiyede bulunmayı da ihmal etmedi.Özellikle el işlemelerinin ön plana çıkacağını belirtirken, ihtişamlı duvakların ve upuzun kuyrukların yeniden moda olacağını da belirtti.
Video: Saba Tümer gelin oldu
Bir dönem aralarında aşk dedikoduları çıkan Saba Tümer ile Mehmet Aslan canlı yayında sürpriz yaptı. ‘Saba Tümer’le Bugün’ programına konuk olan Mehmet Aslan, ünlü sunucuya evlilik teklif etti. Yayında gelinlik giyen Tümer ” Bizim aramızda sürekli aşk dedikoduları çıkarıyorlar. Ama çok iyi dostuz. İstanbul’da yanlız yaşayan bir kadınım. Evim soyulsa ilk Mehmet’i ararım. Bu dedikodulara bir son vermek için böyle bir mizansel hazırladık. Şimdi bazıları arkamızdan reyting için yapıyorlar diyecekler. Ama bizim reytingimiz zaten iyi Allah’a şükür.” dedi.
Selahattin Duman:Kır düğününü gelinlik kızlara tavsiye etmem
Vatan gazetesi yazarı Selahattin Duman,son zamanların yeni trendi olan kır düğünü hakkında detaylı bir yazı yazmış.
Eli kulağındadır.. Kız kısmının gözü magazin haberlerine değiyorsa, eninde sonunda birinden biri “Ben kır düğünü istiyorum..” diye tutturacaktır.. Gelinlik kızlar birbirinin ağzına baktığından bu iş çığ gibi büyüyecektir.. Bu yazı tehlike habercisidir..
Haberini gazetede görmemle yüreğimin “Hoop!” etmesi bir oldu..
İngiliz milletinden, sarışın, bir deri bir kemik olduğu için görünüşü “açlık sınırının” bir parmak üzerinde duran dünyaca ünlü bir manken evlenmeye hazırlanıyormuş..
O da her kız gibi evlendiğinde başının göğe ereceğine inananlardan.. O yüzden de besbelli ki eşi benzeri görülmemiş bir düğün formatı arayışında..
Aklına “kır düğünü” düşmüş..
Magazinci milletini karşısına dikmesiyle birlikte müjdesini vermiş..
“Kır düğünü yapacağım..”
***
Bizim zengin kız babalarının başına iş açacak haber bu..
Özellikle de oğlan tarafının..
Düğün dernek işi oğlanın cezası olduğundan, İngiliz mankeninin tetikleyeceği bir “Kır Düğünü Modası” her daim onların başına patlar..
Fukara kısmısı için mesele yok..
Getirir bir davul zurna.. Konu komşudan toplanan masaydı, sandalyeydi yan yana dizilir.. Kazanda pişen sofraya düşer.. Düğün aradan çıkar..
Zengin kız babası veya damat için durum aynı değil..
Gelin adayı “Kır düğünü isterim..” diye tutturduysa bunun bedeli ağır olur.. Ne bileyim.. Temsil Çırağan Sarayı’nda veya Esma Sultan Yalısı’nda yapılacak bir düğünden daha pahalıya gelir..
NEREDEN ÇIKTI?
Gelinlik kız milleti, hep orijinallik peşindedir..
Aileden, eğitimden ve kişiliğinden gelen sıradanlığını ömür boyu sırtında taşıyacağını bildiği veya hissettiği için hiç değilse düğününde bir farklılık yaratmaya çalışır..
Sıradanlığına karşı bir savunma sistemidir bu..
İster ki yapacağım düğünün eşi benzeri olmasın.. İnsanoğlu, dünya durdukça onu konuşup dursun..
Öyle bir şey olmaz tabii..
Dünyanın her tarafında “Düğün olur iki kişiye.. Tasası düşer konu komşuya..” ilkesi işlediği için, Karun hazinelerini dökseniz düğüncüleri memnun edemezsiniz..
Bu biiir..
Ayrıca kız kısmının kafası düğüne kilitlendiğinde mevcut yetenekleri de işlemez hale gelir ve yaratıcılık denen şey sıfırlanır..
Orijinallik peşinde koşarken, kimi taklit edeceğini arar durur.. Bulduğu modeli bir de kafasına göre veya yakın arkadaşlarının aklına göre geliştirmeye kalkar.. Battıkça batar..
Köy yerindeki gelin adayının değil de şehirde yaşayan, okumuş, aileden varlıklı kızların bu işe sardırması biraz garip oluyor..
Kızların fikrini ilk bozan da zannedersem şu “Forrest Gump” filmi oldu..
Hani yarım akıllı Tom Hanks’in çocukluk arkadaşı ve aşkı olan hippi kız karakteri..
Filmde Tom Hanks ile kır düğünü yaparak evlendiler.. Gelin uzun, çiçekli entarisi ve başındaki çiçekten yapılma taç ile pek güzeldi..
Çıplak ayakla geldi, evlendi, dans etti.. O sahnelerden beri de kız milletinin aklı başından uçtu..
Biz tam unutuldu, derken bakıyorsun bir manken, bir artist veya başka bir rol modeli çıkıp “Kır düğünü yapacağım..” diyor..
Belâ yeniden hortluyor..
***
Fikir romantik.. Eğlenceli, esprili..
Kızların bilinç altında kendisini “kır çiçeği” gibi hissetmesine yarıyor lakin her kızın görüntüsü “kır çiçeği“ne uymuyor ki..
Yağlı güreşte pehlivanın giydiği kispet karalığında bir kızı kırda everdin, diyelim..
O görüntüsü ile “patlıcan” diye bilinen nesneden başka neye benzeyecek ki..
Haydi gelin mevzun vücutlu, boyu posu endamı yerinde diyelim.. Ya iki tarafın davetlileri, akraba-i taallûkat?
Söylediğim iftira değil resmi bilgidir..
Ahalimizin üçte biri obezite sınırında.. Bu demektir ki kır düğünü yaptığın yere onlarca şişman kadın gelecek, kendilerini mera niyetine çayıra salacak..
“Kadınsever” bir yazar olduğumdan görüntünün neye benzeyeceğini dillendirmek istemem..
James Dean’in ünlü “Devlerin Aşkı” filmindeki düğün sahnesini hatırlatmak yeter..
MALİYET AĞIR
Hani Teksas’tan gelen büyük toprak sahipleri, takmış takıştırmış karılarının arkasında düğün salonuna topluca giriyorlardı da “sığır sürer gibi” hem şapkalarını sallayıp hem de “Hooo! Hooo!” diye bağırıyorlardı ya!
O sahneyi hatırlamak “Kır düğününün görsel sakıncasının..” altını çizmek için yeterli..
İşin maliyeti daha da ağır..
Yukarıda söylediğim gibi İstanbul’un şık bir mekânında yapılacak düğünü alacaksın, kıra taşıyacaksın..
Nakliyesinden ulaşımına.. Bin tane gerekçe ile maliyet ikiye üçe katlanır..
Orkestrası iki misli ücret ister.. Yemek şirketi iki misli ücret ister.. Herkes kırsalın farkını fiyata koyar.. Yazık değil mi oğlan tarafına..
Haaa! Diyelim ki damat adayı seni sözlüyken, nişanlıyken üzdü..
İşte o zaman yaptır kır düğününü.. Hatta Polonezköy, Beykoz Çayırı , Çamlıca sırtı gibi yakın bir yer de arama..
İnadına milleti Kayseri’nin Gesi Bağlarına götür..
Konya’nın Meram Tepesi’ne çıkar.. Ne bileyim, biraz daha doğuya götürürsen Şerafettin Yaylası bile olur..
Kusurlu damat adayı da gününü görür..
***
Düğününde kendini kır çiçeği gibi hissetmek isteyen gelin adayı kızın başına gelebileceklerin haddi hesabı yok..
Çıplak ayağına diken mi batar, gelinliğin içine börtü böcek mi kaçar, Strauss‘un “Bahar Valsi” müziği eşliğinde güzel güzel dans ederken çıplak ayakla inek fışkısına mı basar, orasını bilemem..
Şehir kızlarına uymayacak sürprizlerle doludur doğa..
Ben gereken uyarıyı yaptım.. Hem kız kısmı hem oğlan tarafı bunları bir iyice düşünsün..
Kısadan Hisse: Kızlar gelin olmayı masal sanır, ata binince koşar sanır..
Ebru Cündübeyoğlu 3 kez gelinlik giydi
Atv’nin sevilen dizisi ‘Kalbim Seni Seçti’nin çekimleri sırasında üç kez gelinlik giyen Ebru Cündübeyoğlu, “Her dizide bir gelinliğim vardır. Senaristler beni bekar bırakmıyor” dedi.
‘Kalbim Seni Seçti’nin flashback (geri dönüş) sahnelerinde, Sermiyan Midyat’la birlikte 22 yıl öncesini canlandırırken gelin olan Cündübeyoğlu; dizide ‘Onur’la evlenmeye hazırlanırken de iki gelinliğin provasını yaptı. Evlenirken kendi gelinliğini çok çabuk seçtiğini, bu yüzden de zahmetsiz bir gelin olduğunu belirten Ebru Cündübeyoğlu, “Kızımı gelinlik içinde görmeyi çok isterim” dedi ve ekledi: “Duru evlenirken herhalde kendi düğünümden bile daha heyecanlı olurum; düşünürken bile duygulanıyorum. Bütün gece durmadan dans ederim.”
İKİNCİ DAMADIN NE GÜNAHI VAR?
İkinci kez evlenen kadınların, gelinlik giymemesini anlamadığını belirten Cündübeyoğlu, “İkinci damadın günahı ne? Belki o da sevdiğini gelinlikler içinde görmek isteyecek. Ben buna karşıyım” dedi.
Gelinlik Modellerinin Renkleri Değişiyor
Her genç kızın hayalini süsleyen gelinlikler, tasarımları, işlemeleri ve renkleri ile gelin adaylarının dikkatini çekiyor. Beyaz renkle özdeşleşen gelinliklerde, değişen moda akımlarına paralel olarak bu yıl beyazın yerine daha çok krem, cappucino ve kırık beyaz renkteki tasarımların rağbet gördüğü göze çarpıyor. Mağazaların vitrinlerinde ön sıraları, krem ve kırık beyaz gelinlikler süslüyor.
Mehmet Paşa Mahallesi’nde gelinlik mağazası işleten Ahmet Baloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl gelinlikte modanın krem, kırık beyaz ve cappucino renk tasarımlar olduğunu söyledi.
Özellikle cappucino renk gelinliklerin ilgi gördüğünü ifade eden Baloğlu, ‘Bu sene beyaz renk gelinlik tamamıyla neredeyse hiç yok’ dedi.
Kırık beyazın da yavaş yavaş yerini kreme bıraktığını anlatan Baloğlu, ‘Gelinlik denildiği zaman genelde aklımıza hep beyaz geliyordu ama artık beyaz yerini bu sene kreme bıraktı. Mesela yaşlı teyzelerimiz geliyor, ‘gelinlik dediğin beyaz olur’ diyor, evet doğru söylüyorlar ama şu anda mağazamızda hiç beyaz gelinlik yok. Krem ve kırık beyaz ağırlıklı gelinliklerimiz var. Artık gelinlikte beyaz yerini, krem ve kırık beyaza bıraktı’ diye konuştu.
-GELİNLİK SİPARİŞLERİ RAMAZAN SONRASINA-
Sezonun yoğun bir şekilde devam ettiğini belirten Baloğlu, ‘Ramazanın ağustos ayına denk gelmesi, düğün sezonunu ikiye böldü. Ramazan öncesi yoğunduk, ama ramazan sonrası daha yoğun bir tempoda olacak. Şu anda ramazan olmasına rağmen, yoğun bir tempoda çalışıyoruz’ dedi.
Ramazan ayında pek düğün yapılmadığını, evlenecek çiftlerin düğün tarihlerini Ramazan Bayramı ve sonrasındaki günler olarak belirlediğini ifade eden Baloğlu, ramazan ayının sipariş anlamında yoğun geçtiğini belirtti. Eylül, ekim ve kasım ayları için gelinlik siparişleri aldıklarını anlatan Baloğlu, özellikle Ramazan Bayramı’nın çok yoğun geçeceğini kaydetti.
Ramazan sonrası düğünlerin hızlı bir şekilde devam edeceğini belirten Baloğlu, ona göre hazırlık yaptıklarını ifade ederek, ‘Ramazan dolayısıyla sezonumuz ikiye bölündü, ama bu ramazan bize çok bereketli bir şekilde geldi. Sipariş yoğunluğumuz var. ‘Ramazanda boş dururuz, otururuz’ diye düşünüyorduk ama şu an için çok yoğun çalışıyoruz. Yaklaşık 13 senedir bu işin içerisindeyim, bu sektörde 13 senede 12 ramazan yaşadım, ama en yoğun sezonumuzu bu ramazanda yaşıyoruz. Sipariş anlamında eylül ayını tam doldurduk diyebiliriz’ ifadelerini kullandı.
Gurbetçilerin gelmesiyle sektörde daha da hareketlilik yaşandığını anlatan Baloğlu, müşterilerinin siparişlerini internet üzerinden de alabildiklerini, tasarımları internet ve msn yoluyla gelin adaylarına gösterebildiklerini söyledi. Baloğlu, cappucino renkte tasarladıkları bir gelinliği, yurt dışında yaşayan müşterisine yakın zamanda göndereceğini sözlerine ekledi.
-GELİN ADAYI BURCU’NUN TERCİHİ KREM GELİNLİK-
Nişanlısı Mesut Karakaya ile sipariş için iş yerine gelen gelin adayı Burcu Çakmak, Ramazan Bayramı sonrasında dünya evine gireceklerini söyledi.
Çok abartılı bir gelinlik istemediğini, sadeliğe önem verdiğini kaydeden Çakmak, beyaz rengin yerine kırık beyaz gelinlik tercih edeceğini ifade etti.
Kim Kardashian Gelinliği
Amerika’nın ünlü reality show yıldızı Kim Kardashian basketbolcu nişanlısı Kris Humphries ile girdi. Gösterişli düğün, kraliyet düğünlerinin aratmadı.İşte Kim Kardashian gelinliği ve düğün fotoğrafları.
Fransız marka gelinlik için bize geliyor
Türkiye’de lüks gelinlik işini başlattıklarını belirten Vakko Wedding ve Couture’un başında bulunan Marina Elhadef, “Prensesler, kraliyet ailelerinden, ünlü ailelerden çok gelinimiz oldu. Bizdeki marka karması, Fransız’ı bile Fransız marka gelinlik almaya Vakko’ya getiriyor” dedi.
VAKKO Wedding ve Couture’un başında bulunan Marina Elhadef, Türkiye’de hazır giyim gelinlik konseptini başlattıklarını, lüks gelinlik markalarını, tasarımcı markaları ilk kendilerinin getirdiklerini, ayrıca da çok güçlü Vakko Wedding koleksiyonları olduğunu söyledi. Dünyada 32 bin noktada satılan İspanyol gelinlik grubu Provinas’ın erişilebilir fiyattaki muhteşem tasarımlarını Türkiye’ye getirdiklerini belirten Elhadef, “Şu ana kadar Türkiye’de 6 tane Provinas mağazası açtık. Akaretler’de Vakko Wedding House var. Bağdat Caddesi’nde ise Wakko Wedding House açtık ve burada lüks ve tasarımcı markaların yanı sıra Proinas ile birlikte sinerji yaratıyoruz. Provinas burada shop-in-shop olarak yer alıyor” dedi. Hazır giyim gelinlikler 2 bin liradan satılıyor ve fiyatlar 50 bine kadar çıkıyor. Haute Couture özel dikim gelinlikler ise 50 bin TL’den başlıyor ve bir üst limiti yok.
1.5-2 saatte çıkmalı
Avrupa’da hatta dünyada bile böyle bir konsept olmadığını, Bağdat Caddesi’ndeki mağazaya gelen turistlerin hatıra fotoğraf çektirdiğini belirten Elhadef, “Eylül ayında Ankara’da da bunun bir benzerini açıyoruz. İstinye, Ankara, İzmir ve Antalya’da Vakko Wedding butikleri var” dedi. Elhadef, gelinlik işini tek bir katta, sınırlı bir alanda bu kadar özel yapmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Çünkü evlenecek gelin geliyor, ailesi, akrabaları, arkadaşları geliyor. Çok özenli bir hizmet vermek gerekiyor. Mağazaya gelen gelini 1.5-2 saatte çıkarmalıyız. Bizim uzmanlığımız zaten burada devreye gidiyor. Günlerce doğru gelinliği arayabilirsiniz ama bulamayabilirsiniz de. Biz burada kişiyi doğru yönlendirip onu mutlu etmeye çalışıyoruz.”
Tasarımcıyla telekonferans
Dileyen gelin adayının Amerika’daki tasarımcıyla telekonferans yapabildiğini ya da Paris veya New York’ta tasarımcıyla yüz yüze görüşebildiğini anlatan Elhadef, çok fazla seçenek ve marka gören gelinlerin aklının dışarıda kalmadığını söyledi. Ortadoğu’dan Avrupa’ya dünyanın pek çok ülkesinde gelin giydirdiklerini belirten Elhadef şöyle konuştu: “Lübnan, Bahreyn, Dubai, Bakü en çok müşterimizin geldiği şehirlerden. Paris’ten, Milano’dan, New York’tan, Londra’dan da çok gelen var. Paris’te tek tek butikleri gezip görebilecekleri seçeneklerin hepsi bizde bir mağazada mevcut. Paris’te hepsini bir arada bulma imkanı yok. Fransız marka gelinliği bizden alan Fransızlar bile oldu. Prensesler, kraliyet ailelerinden, ünlü ailelerden çok gelinimiz oldu. Özel müşterilerimizin uçak, konaklama, bütün seyahatlerini de planlıyoruz. Bazı müşterilerimizin ayağına ekip olarak gidiyoruz. Böyle bir konsept ve hizmet dünyada yok.”
Romantik kâr merkezi
Gelinliklerde, son zamanlarda romantik trendlerin hakim olduğunu belirten Elhadef; Kate ve William’ın düğününden sonra daha sade, kollu, dantelli gelinlik ve duvak talebinin arttığını söyledi. Dünyada önemli prens-prenses düğünlerinin evlilik trendi yarattığını kaydeden Elhadef, “Avrupa’da daha çok sayıda insan evlenmek istiyor ama Türkiye’de etkisini ölçmeye imkan yok. Zaten çok sayıda insan evlenmeye can atıyor. Fakat Avrupa’da düğünlerde artışa neden oldukları kesin” dedi. Elhadef, Vakko’nun içinde gelinliğin çok önemli bir kâr merkezi olduğunu de sözlerine ekledi.
Podyumda şampanyalı son prova seremonisi
DİLEYENLERE son prova seremonisi düzenlediklerini belirten Marina Elhadef, “Gelin son provasını yapıyor. Podyuma çıkıyor. Ailesi, akrabaları, arkadaşları onu izliyor. Şampanyalar açılıyor. Evlenme serüveni bu mağazada başlıyor. Her kadın, 8 yaşından itibaren nasıl evleneceğini düşünür. İlk evlilik anıları aslında bu mağazada başlıyor” diye konuştu. El hadef her kadının kendi peri masalını yaşamak istediğini de vurguladı.
Nikah tazelemede rekor artış var, seksi modeller tercih ediliyor
VAKKO Wedding mağazalarına gelen, evli akraba ve arkadaşların daha önce evlendikleri için pişmanlık yaşadıklarını belirten Marina Elhadef şu bilgileri aktardı: “Tekrar gelin olmak istediğini söyleyenler oluyor. Nikah tazeleyenlerin sayısında rekor artış var. Biz onlar için de özel bir kat yaptık. Nikah tazeleyenlerin gelinlikleri daha iddialı, daha seksi. Çocuklarının düğününde nikah tazeleyen anneler, babalar oluyor. Bazı insanlar birkaç kez evleniyor bazıları sadece bir kez.”
Gelinlik en çok anne ile seçiliyor
Gelin adaylarının yüzde 50’si ilk ziyaretinde gelinliğini seçiyor.
En çok anneleriyle geliyor.
Gelinlik için 6 ay önceden gelen de oluyor.
Damatla gelen az, damada sürpriz olsun istiyorlar.
Damatlar maksimum bir saatte giyeceklerini seçiyor.
Damatlarda da özel dikim için kumaşı, renk seçiliyor.
Burası psikiyatri kliniği gibi
MARINA Elhadef, gelinliğin ‘beyaz bir elbise’den fazlası olduğunu vurguluyor ve Suadiye’deki 8 katlı, 1200 metrekarelik mağazayı psikiyatri kliniğine benzetiyor. Vakko Wedding markaları arasında Elie By Elie Saab, Marchesa, Monique Lhuillier, Oscar De La Renta, Reem Acra, Valentino, Vera Wang, Zuhair Murad, Jenny Peckham, Vakko Wedding Couture, La Sposa, San Patrick, Tadashi, Theia’yı saymak mümkün. Vakko Couture markalarının bazıları da şöyle: “Andrew Gn, Azzaro, Elie Saab, Herve Leger, Marchesa Couture, Monique Lhuillier, Naeem Khan, Paule Ka, Reem Acra, David Meister, Dina Bar-El, Halston Heritage, Rachel Gilbert, Robert Rodriguez.”
Gelinlik ve Siyah Kuşak Modası
Artık gelinliklerdeki kırmızı kuşak yerini siyahlara bırakıyor. Türkiye’de Tuba Büyüküstün ve Vatan Şaşmaz’ın eşi Nurşen Şaşmaz’ın öncülük ettiği ‘gelinlikte siyah kuşak’ modası Vera Wang’ın yeni koleksiyonunda da kendini gösterdi.
Yeni trendler, klasikleşmiş bazı şeyleri hayatımızdan yavaş yavaş çıkarıyor. Gelinlerin gelinliklerinin bellerine taktıkları kırmızı kuşak gibi…
Geçtiğimiz hafta Paris’te Onur Saylak ile evlenen Tuba Büyüküstün, beline bağladığı siyah kuşakla dikkatleri üstüne çekti. Önce herkes ‘hamile gelin’ olduğu için siyah kuşağı tercih ettiğini düşündü ancak durum hiç de öyle değildi.
Dünyaca ünlü gelinlik markası Vera Wang’in 2011 sonbahar – kış koleksiyonunda gelinliklerin çoğunun belinde siyah kuşak var.
Vera Wang, gelinlikleri klasik bir çizgiden çıkarıp deyim yerindeyse ‘gotik’ bir havaya sokmuş bu siyah kuşaklarla…
Siyah kuşak dışında, pudralar, pembe ve lila tonları da çok moda.Vatan Şaşmaz’ın eşi Nurşen Şaşmaz, Merve Kotil, Gökhan Özen’in eşi Selen Sevigen de bu modaya uyan diğer ünlü gelinler arasında.